
Sızma testleri (Penetrasyon Testleri), kurumların siber savunmalarını test etmek için yapılır. Ama bu testler genellikle içerideki zayıflıkları bulmaya odaklanır. Oysa dışarıdan gelen tehditleri de bilmek, savunmayı çok daha güçlü hale getirir. İşte burada tehdit istihbaratı devreye girer. Bu sayede sistemdeki açıkların dışında olası açıklıkları ve tehdit senaryolarını önceden tespit emiş oluruz.
Bu iki yaklaşım bir araya geldiğinde, sızma testleri ve ağ güvenlik testleri çok daha gerçekçi hale gelir. Sızma testi uzmanları sistemlerde herhangi bir açığın var olup olmadığını kontrol eder ve tehdit istihbaratından alınan bilgiler ile hangi siber saldırı grupları ya da siber saldırı senaryoları tarafından kullanıldığını da göz önünde bulundurur. Böylece hem önceliklendirme yapılır hem de savunma daha spesifik hale gelir.
Peki Tehdit İstihbaratı neden gereklidir?
Önceden önlem almamıza neden olur. Fidye yazılımı gruplarının yeni yöntemlerini daha yayılmadan fark edip sisteminize koruma ekleyebilirsiniz.
Önceliklerimizi doğru belirlememizi sağlar. Sızma testi raporunda yer alan açıklar arasında hangisinin daha acil olduğunu tehdit istihbaratı belirler.
Gerçekçi testler yapmamızı sağlayarak sistemlerimizi olası saldırılara karşı dayanıklı hale getirir. Güncel saldırı teknikleriyle yapılan testler, tehdit istihbaratı ile desteklenmeyen sızma testlerinin gözden kaçırdığı zayıflıkları ortaya çıkarır.
Tehdit İstihbaratı Uygulaması:
- Güvenilir kaynaklardan (örneğin MITRE ATT&CK, USOM, U.S.T.A) veri toplanır.
- Bu veriler kurum içi loglarla karşılaştırılır, anormal durumlar tespit edilir.
- Sızma testi ekipleri, bu bilgilerle gerçek saldırı senaryolarını canlandırır.
- Elde edilen bulgular, risk puanlamasına yansıtılır ve yönetime net bir tablo sunulur.
Sonuç olarak; Tehdit istihbaratıyla desteklenen bir sızma testi, sadece bir güvenlik fotoğrafı değil, sürekli güncellenen bir risk haritası sunar. Böylece kurumlar, saldırganlardan her zaman bir adım önde olur.